- kendi kendisine
- by himself, all alone
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
kendi kendine — zf. 1) Kimseye danışmaksızın, kimseyle ilgisi, ilişkisi olmadan 2) Yalnız başına Kendi kendine, dağ başında bir can yaşayabiliyor musun? H. R. Gürpınar 3) Kendisine Ona âşık olduğunu kendi kendine itiraf edemedi. P. Safa 4) Başkasının yardımı ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider — çocuk kendisine ısmarlanan işi yapamayacağından işi buyuran kimsenin onun arkasından gitmesi gerekir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
karakter — is., Fr. caractère 1) Ayırt edici nitelik 2) Bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen, üstün ana özellik, öz yapı, ıra, seciye Yıldız ın iyi bir eğitimi, kuvvetli bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ewdinmek — toplamak, toplamayı üzerlne al mak, kendi kendisine toplamak I, 251; I I, 254 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bindiği dalı kesmek — kendisine gerekli ve yararlı olan şeyi farkında olmadan yararsız duruma getirmek, kendi eliyle yok etmek Bindiği dalı kesmek diye bir deyim vardır ya, sanki insanlığın bugünkü bunalımını anlatmak için bulunmuş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
Возвратные местоимения — Эта статья или раздел нуждается в переработке. Пожалуйста, улучшите статью в соответствии с правилами написания статей. Возвратные местоимения часть речи, вид местоимения, выражающая направление действия на производящего его. Группа… … Википедия
EGOSANTRİZM — Fr. Psk: Benmerkezcilik. Zihnî gelişmenin ilk çocukluk safhası. Bebek büyüyüp kendi varlığı ile başka varlıkları ayırmaya başladığı zamanlarda kendine has bir düşünce tarzı ile düşünür. Sanki dünyada en önemli varlık kendisi, herşey onun emrine… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia
aranmak — nsz 1) Arama işine konu olmak Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı. T. Buğra 2) İsteklisi bulunmak Çok aranan bir kitap. 3) Eksikliği duyulmak Bugünlerde soba aranıyor. 4) Kendi kendine bir şeyler aramak 5) Şart koşulmak ... asli ve sürekli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıyabında — zf. Kendi yokken, arkasından İkisinin de kendisine birbirlerinin gıyabında bir şey söylemek istediklerini anlayarak... P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
maske — is., Fr. masqué 1) Boyalı karton, kumaş veya plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz 2) Korunmak için özel olarak yapılıp yüze geçirilen şey Gaz maskesi. 3) Yüz ve boyun güzelliği için cilde… … Çağatay Osmanlı Sözlük